Suriye’deki insanlık dramı 5 yılını bitirdi, Mart ayı itibarıyla 6’ncı yılına girdi. Mart 2011’den önce kimsenin burnunun bile kanamadığı, Türkiye’den gidip gelen insanların övgüyle bahsettikleri bir ülkeydi Suriye. Bir yerlerde düğmeye basıldı ve Suriye’de 400 binden fazla insanın ölümüne, milyonlarcasının sığınmacı olmasına ve ülkenin yakılıp yıkılmasına neden olan süreç başladı. Şimdi anlaşılıyor ki, Suriye’yi karıştıran düğmeye İsrail için basılmış. ABD’nin kirli işlerini ortaya döken Wikileaks belgeleri, bu kez ABD’de Demokratların başkan adayı olmaya hazırlanan ABD Dışişleri eski Bakanı Hillary Clinton’un gizli yazışmalarını sızdırdı. Bakın neler demiş Bayan Clinton: “İsrail’e yapılacak en iyi yardım, Esad’ı devirmek için Suriye halkına yardımcı olmaktır.” “Esad’ın düşmesi Şiiler ile Sünni çoğunluk arasında bir savaşı ateşleyebilir. Bu durum İsrail ve Batılı müttefikleri için hiç de kötü değil.” Bu itiraf niteliğindeki belgeler gösteriyor ki, Suriye’de hedeflerine ulaşıp, Esad’ı alaşağı edebilseydiler, belki de İsrail, Esad karşıtlığından dolayı bazı ünlü kişilerin boynuna ‘cesaret madalyaları’ takacaktı. Ama evdeki hesap çarşıya uymadı ve Rusya ağırlığını koymasıyla Suriye’de Esad, krizden güçlü bir şekilde çıkmayı başardı. Şimdi Suriye’de ilan edilen ateşkes her geçen gün daha fazla taraftar buluyor ve kök salıyor. Kasım 2012’de Almanya’nın başkenti Berlin’de gerçekleştirilen 5. Uluslararası Ehlibeyt Sempozyumu’nda Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, “Esad şu anda Hz. Hüseyin’in rolünde. Bunu hiç unutmayın” demişti. O günkü konuşmasında “Esad’ın iktidardan gitmesini kim istiyor?” diye soran ve bu soruya ‘ABD ve İsrail’ cevabını veren Prof. Dr. Haydar Baş, “Eğer Esad, ABD’ye ve İsrail’e ‘evet’ deseydi, bu belalar başına gelecek miydi? Gelmeyecekti… O halde ölçü ortada… Onlara karşı dimdik durduğu için sonuç böyle cereyan etti” demişti. Clinton’un gizli yazışmaları, kriz başladığında Prof. Dr. Haydar Baş’ın Esad hakkında ortaya koyduğu tespitlerin ne denli isabetli olduğunu gösteriyor. Görmek isteyen gözler ve duymak isteyen kulaklar için şimdi bütün karanlık noktalar ortaya çıkmış durumda. Daha önce Irak’ta olan da, Suriye’de olan da, şimdi başta Güneydoğu olmak üzere Türkiye’de yaşananların da temelinde aynı hedef, yani büyük İsrail var. Ortadoğu’da Batılıların ve onların yerli piyonlarının parmağının olduğu hangi olay yaşanıyorsa bilelim ki, bu İsrail’in çıkarınadır. Bu bağlamda Türkiye’nin takip ettiği Suriye politikasının kimin işine geldiğinin kararını varın siz verin…