TEVHİDİN MERKEZİ EHLİBEYT
'BEN İLMİN ŞEHRİYİM ALİ KAPISI DIR'

ADEM'DEKİ TECELLİ

ADEM'DEKİ TECELLİ

ADEM'DEKİ TECELLİ

İlk imtihan böyle oldu. Allah (cc), Adem’in çamurdan kalıbı ile Zatı’nın tecellisini setrederek (gizleyerek) melekleri denedi. Melekler, bu nükteyi kavradılar ve Adem’e secde ettiler.

İnsan, yaratılmışların ekmeli.
İnsan, yaratılmışların eşrefi.
Allah’ın yeryüzündeki halifesi
İnsan nebi ve veli.
İnsan, zübde-i kainat.

O, bütün bu üstün makam ve sıfatlara, eğer kamil ise sahip oluyor; şayet değil ise, zelil...

Allah’ın (cc) yeryüzünde yarattığı insandan istediği de “ekmel” ve “eşref” olmasıdır.

O, eşref-i mahlukat olduğu için; Hak, ilk insanı peygamber seçti, ekmel eyledi. İlk insan Adem (as), ilk peygamber de Adem’dir.

“Adem” ismindeki nükte: Adem, yokluk demektir. Yani o, Hakk’a karşı yoktur. Peygamberlik için ilk şart, Hakk’a karşı mahvolmaktır, benliği aradan çıkarmaktır.

İnsan olmak için de adem olmak lazım. Yani, Hakk’ın karşısında benlikte bulunmamak gerek.

Adem’in kalıbı topraktandır. O’nun bu kısmı çürümeğe, yok olmağa mahkumdur. Henüz o çürümeden, insan yokluğa mahkum olursa, onun adı “kul” olur. Onun için beni ademden kul, kuldan da beni adem olur. İnsan, kul adem olursa, Hak katında varlık iddia edemez. 

Hak Teala Kur’anda: “...ona ruhumdan üflediğim zaman hemen ona secdeye kapanın” buyurdu.

Şimdi tezekkür et, tefekkür et. Sende hangi hazine var. Sen, o yönünle “hazreti insan”sın.

Şimdi çamur kalıbından çık, yani, varlık elbisenden soyun; sana üflenen ruh ol, hazreti insan, insan–ı kamil, eşref–i mahluk... ol.

Eğer, o kalıbı terketmezsen, o seni mutlaka terkedecek. “Her nefis ölümü tadacaktır” buyurdu Yüce Subhan. O halde, bu terk (beden kalıbının terki), sünnetullahtır. O seni terketmeden onu sen terkedersen, sen karlı çıkarsın. Yani, “hazreti insan” olursun. Başka bir deyişle insan–ı kamil...

Hz. Adem (as) terketti; peygamber oldu.

Hz. Muhammed (sav), en güzel terk ile, en mükemmel peygamber ve insan oldu. Yalnız peygamberlerin beden kalıbını terki, ihtiyari olmaktan ziyade, Allah’ın (cc) lütfu, keremi, ihsanı ve hidayeti sayesinde gerçekleşir.

Şimdi düşün! İyice düşün ve karar ver. Bak, o seni terkederse, zararın çok olur; Adem olamazsın, insan hiç... Yunus bu vadide: "Bir ben vardır bende, benden içeru" ve yine "Süleyman var, Süleyman'dan içeru" dedi.

Kalıbın içinde O var. Niyazi : "Çekilirsen aradan, geri kalır Yaradan" der.

Kur’an–ı Kerim’de; “Meleklere: Adem’e secde edin demiştik, hemen secde ettiler; yalnız İblis diretti, böbürlendi, inkarcılardan oldu” buyurulmaktadır.

Aslında secde edilen Adem değil, Adem’de zuhur eden Hakk’ın üflediği ruhtur. Ona secde edilmesi emrolundu.

İlk imtihan böyle oldu. Allah (cc), Adem’in çamurdan kalıbı ile Zatı’nın tecellisini setrederek (gizleyerek) melekleri denedi. Melekler, bu nükteyi kavradılar ve Adem’e secde ettiler. Yani Allah’a secde ettiler. İblis, Adem’in kalıbına takıldı; çamur kalıbına. Ondaki eli göremedi; o da benliğini (kalıbını) ileri sürdü, “Beni ateşten yarattın” dedi, üstünlüğünü iddia etti.

Neticede İblis secde etmedi. Onun secde etmediği Adem değil, Hak Sübhanehu ve Teala idi; yalnız emir ciheti ile, ruh ciheti ile...

Meleklerin Adem’e secdesi aslında Hakk’adır. Adem’e meleklerin secdesi “Ben ona kendi ruhumdan üfledim” sırrına ermesidir. Şimdi, Ademoğlundan her kim ki beden çuvalını yırtar; yani, yokluk ülkesinden o

“Kulun ademiyeti” ibadetle mümkündür. İbadet, kulu varlıktan soyar, Hak varlığına iletir, hazırlar. O bakımdan, ibadetsiz Hak bulunmaz ve ibadetsiz de kul olunmaz.

Kul için şart olan ibadet, adem için farzdır. Düşün, anla...

Sen, hem adem hem de kulsun. Ama peygamber olan Hz. Adem değil, kendi varlığında yok olan adem.

Şayet insan kendi varlığında yok olursa, –ibadetin direği namazdır ve “Namaz dinin direğidir” manasıyla münasebettar olarak– namazda kul, “adem” olur.

İnsan namazda adem olur, yok olur, tecelliye erer.

Peygamber buyurdu: “Namaz, mü’minin miracıdır.” Namazda Beytullah’a dönülür; çünkü, Subhan emretti: “Yüzünü Mescid–i Haram’a çevir.”

Hz. Adem’in kalıbı topraktan, Beytullah’ınki de taştan topraktan...

Şimdi iyi düşün: “Adem’e secde et” emrine uymayan İblis ile, “Yüzünü Mescid–i Haram’a çevir” emrine ters düşen insanın ne farkı var?!..

İyi düşün! Beytullah’a yönelmek Tevhid içindir. Haşa, ona tapmak söz konusu değildir. Şimdi Beytullah’ı yok farzedersek o zaman insanlar birbirine secde etmiş olurlar. Ama hakikatte insan, insana secde etmiyor; ona tecelli eden Allah'a... O halde hakiki Beytullah sendedir. Peygamber buyurdu: "Allah (cc) sizlerin cisminize ve suretinize bakmaz, bilakis kalplerinize bakar."

Prof. Dr. Haydar Baş / Makalat

 
 
 
 
 
 
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol