TEVHİDİN MERKEZİ EHLİBEYT
'BEN İLMİN ŞEHRİYİM ALİ KAPISI DIR'

M. Haydar Akyavuz Yüzünü dizine sürdü!



Yüzünü dizine sürdü!

M. Haydar Akyavuz

 M. Haydar Akyavuz

 

.

   






Birkaç gün önce gördüğüm bazı görüntüler beni düşünmeye sevk etti. Aklıma iki soru geliyor; birini cevaplıyorum ancak diğerine bir türlü cevap veremiyorum. İlk soru şu: “Kamil mürşid neden mübarektir?” Müfessir Kadı Beydavî şöyle buyurmuştur: “Allah Teâlâ bazı kullarını diğer kullarını terbiye için halife seçmiştir. Aslında Yüce Allah’ın kendi işlerini gördürmek için bir halifeye ihtiyacı yoktur. Bunu sırf kullarına merhametinden yapmıştır. Çünkü her insan vasıtasız olarak ilahî feyzi alamaz, emirleri anlayamaz, kalbini manevi kirlerden arındıramaz. Kusur ve noksanlıkları buna mani olur. Bunun için bir vasıta gerekir.” İmam Şârânî ise şöyle buyurmuştur: “Kamil mürşidin tek gayesi vardır; o da şudur: Müritlerini güzel ahlak ile süsleyip, Allah ve Resulünün huzurunda sevilecek bir olgunluğa ulaştırmaktır.” Seyyid Abdulkâdir Geylânî (k.s), Eşşeyh Esseyyid Abdurrahman Halis Talabani (k.s), Eşşeyh Esseyyid Dede Osman Avni Baba Urfevi (k.s), Eşşeyh Esseyyid Hacı Ömer Hüdai Baba Köğengi (k.s), Eşşeyh Esseyyid Muhammed Baba Kürki (k.s), Eşşeyh Esseyyid Mustafa Hayri Baba Malatyevi (k.s)… Bu büyükler gibi her devri süsleyen nice Muhammedî güller vardır. O güller, temiz gönüllere koku verirler. Onlar Yüce Allah’ın boyası ile boyanmışlardır. Onların gönlü ilâhi aşk ile doludur. O güllerin dallarından sevgi balları akar, hepsi dışa süzülmüş özdeki sevgiyi yayar. Hz. Mevlana diyor ya: “Gül mevsimi geçince gül kokusunu nereden alacaksın? Şüphesiz gül suyundan…” Bu yüzden aşk ile haykırır Kul Himmet: “Sabahın seher vaktinde Ali’yi gördüm Ali’yi Yüzümü dizine sürdüm Ali’yi gördüm Ali’yi.

” İkinci soru işe su: “Peki, yolsuz kişi neden mübarektir?” Yolsuz: Kurallara aykırı, uygunsuz, yöntemsiz, düzensiz, yersiz, usulsüz, nizamsız… Bazı kişiler, yolsuz kişileri kendilerine önder etmişler. Onun elini sıkıp, kendi ellerini yüzüne sürmüşler. Besmele ile kilise açtı ya, ona istinaden sevmişler! Ah o cahiller, ne büyük günah işlemişler… Bir tarafta İmam Ali’den, Hacı Bektaş Veli’den nasibini alan var… Diğer tarafta yolsuzdan, arsızdan belasını bulan var! “Kanlı elleri abdest temizlemez!” “Şiilerin, Ehl-i Beyt taraftarlarının katli vaciptir” diyen cübbeli s(ç)arıklı milyonerlerin ellerindeki Müslüman kanını yüzüne sürenleri anlamıyorum. “Devlet malından bir hırka aşıranın cenaze namazı kılınmaz” diye buyuran Peygamberin ümmetinin, yolsuzların ellerini yüzüne

sürmesini anlamıyorum.
Her şey ters yüz oldu
 

“İnsanlara öyle bir zaman gelecek ki kişi elde ettiği malın haramdan mı, yoksa helalden mi olduğuna dikkat etmeyecek.”
“İlim kalkacak, cehalet zuhur edecek. İçki içilecek zina yaygınlaşacak.”
“Ümmetime öyle bir zaman gelecek ki; okuyucular çoğalacak, fakihler azalacak, ilim (ortadan) kalkacak, fitne ve ölümler çoğalacak. Ondan sonra öyle bir zaman gelecek ki, ümmetimden Kur’an okuyan kişiler bulunacak (fakat okudukları) boğazlarından geçmeyecek.”
“Sonra bir zaman gelecek ki, müşrik, Allah hususunda aynı silahla mü’mine karşı mücadele edecek.”
“İnsanlara öyle bir zaman gelecek ki, kişinin imanı gömlek çıkarılır gibi çıkarılacak da o bunun farkına varmayacak.”
Bunlar Resûlullah Efendimiz (s.a.a.)’in ahir zaman için bizleri uyarmış olduğu hadis-i şerifleridir. 
İçinde bulunduğumuz ahir zamanda Allah’ın haram kıldığı zina serbest hale gelip helal sayılacak; haram kılınan domuz eti, kasaplık statüye sokulacak; haram kılınan faiz meşru hale gelecektir. Yani helal, haram; haram, helal sayılacaktır.
Yani bazı kavramlar ters yüz edilecek. 
Örneğin tayyib kelimesi, cümlede kullanıldığı yerlere göre; iyi, helal, hayırlı, mübarek, temiz, güzel, hoş, verimli, iyi davranış, haram olma şüphesi bulunmayan, izin verilen, gibi manalara gelir. 
Birkaç örnek verelim:
“İyi” anlamında bir âyet-i kerime meali:
“Habis (kötü sözler ve kötü) kadınlar, habis erkeklere, habis erkekler, habis kadınlara yakışır. Tayyib (iyi sözler, temiz ve iyi) kadınlar, tayyib erkeklere, tayyib erkekler de, tayyib kadınlara yakışır.” (Nur, 26).

“Haram olma şüphesi bulunmayan” anlamında bir âyet-i kerime meali:
“Bugün, size tayyib (iyi, temiz) olanlar helal kılındı.” (Maide, 5).

“Helal ve temiz anlamında” üç âyet-i kerime meali:
“Tayyib (helal ve temiz) yiyin!” (Mü’minun, 51).
“Tayyib (temiz ve helal) olanı habisle (haram ve murdarla) değişmeyin.” (Nisa, 2).
“Size verdiğimiz rızıkların tayyib (temiz, helal) olanlarını yiyin.” (Bakara, 57).
“Mübarek, hayırlı” anlamında bir âyet-i kerime meali:
“Orada Zekeriya Rabbine dua etti: Ya Rabbi! Bana kendi katından tayyib (hayırlı, mübarek) bir soy bahşet, doğrusu Sen duaları kabul edensin.” (Âl-i İmran, 38).
“Temiz” anlamında üç âyet-i kerime meali:
“Tayyib (temiz) toprağa teyemmüm edin.” (Nisa, 43).
“Ümmi nebi olan resul, onlara, tayyib (temiz) şeyleri helal, habisleri (kötü, murdar şeyleri) haram kılar.” (Araf, 157).
“Tayyib (temiz) olanı, helâl olanı yiyip için.” (Bakara, 168).
Ahir zamanda bu isim altında her türlü kötü iş yapılabilir. Aman ha! İsme aldanmayın.
“Ahir zamanda insanların su olarak gördüğü yakıcı bir ateştir. İnsanların ateş olarak gördükleri de soğuk ve tatlı bir sudur.” (Müslim, Büyük Fitne Mesih-i Deccal, Saim Güngör, s. 13).
 
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol