“Türkiye savaşı başladı”
“Türkiye savaşı başladı”
İlim adına, tarih ve medeniyet adına, inanç adına, insanlık ve siyaset adına yapılan uyarılar dikkate alınmazsa, felâketler ve helâketler yaşanır. Sonraki kavrayışlar, ah û figanlar para etmez. Kaybedilenler geri gelmez: Canlar, namuslar, nesiller, kaynaklar, özgürlükler ve vatan…
30 yılı aşkın zamandır çağı okuyan ve yorumlayan, uyarı ve ikazlarını açıkça kamuoyu ile paylaşan Prof. Dr. Haydar BAŞ var! Haklı olarak:
“30 yıldır Haydar BAŞ, Haydar BAŞ’ı seyrediyor. Rabbim beni hiçbir olayda yanıltmadı. Ne öngördüysem hepsi çıktı. Allah’ıma hamd olsun” diyor...
Bu yazının başlığı, 8 Ekim 2014’de Prof. Dr. Haydar Baş Hocamızın Yeni Mesaj’daki makalesinin başlığıdır. IŞİD’in Kobani’ye girdiği günlerin akabinde kaleme alınmıştı:
“… IŞİD bahanesiyle başlayan harekât aslında Türkiye’nin parçalanması içindir… IŞİD, Güneydoğu’nun Arz-ı Mev’ud’a dahil edilme savaşının bahanesidir.
Yani savaş ne IŞİD ile, ne de Suriye iledir. Savaş Türkiye’yedir. Enteresan olan IŞİD’i besleyen Türkiye bugün kendi rızası ile bölünmeye evet demektedir. IŞİD’den kaçan yüzbinlerce Kürt Türkiye’ye sığınmadı mı?
Yeni tezkere yabancı askerlerin Türkiye’den geçişine izin vermedi mi? …
Ne hazin bir tecelli ki, Türkiye kendini bölecek iradeye gönülden evet demektedir.
Bizler, bu global tezgaha karşı korunamazsak bölünmemiz kaçınılmazdır.
ABD’nin dünya krallığının önündeki engellerden biri Rusya’dır ama önce Türkiye’yi bölecekler…”
Bugün Güneydoğu illerimizde yaşadığımız terör olayları özerklik-öz yönetim talepleri ile federatif yapının tepesine oturtulmak istenen başkanlık sistemini getirecek anayasal değişiklikler süreci hukuki çerçeveyi tamamlayacaktır.
Türkiye fiili ve hukuki bölünme sürecine sokulmuştur. AKP iktidarının, BOP gereği en önemli ev ödevi bu olsa gerektir.
Ana sorumlu ise milletin kendisi olacaktır. Millet suçlu ilan edilecektir. Milletin seçtiği vekiller ile anayasa değişikliği yapılacak veya referandum yoluyla başkanlık sistemine geçilecek, ülke bölünecektir.
30 sene öncesinden “Birlik ve beraberliğin zarureti ve temin yolları” konferanslarıyla il il-ilçe ilçe demir çarıkları ile dolaşan, Milli ve Dini Bütünlüğümüze yönelik tehditleri kitaplık çapta ele alan, Dinlerarası Diyalog fitnesine ve aktörlerine karşı milleti uyaran, “Hedef Türkiye’dir” uyarısını ısrarla sürdüren Prof. Dr. Haydar BAŞ’ın hakkını teslim etmek gerekir.
“Kürdistan kılıf, asıl hedef Büyük İsrail Devletini kurmaktır” demiştir ve bugün Irak ve Suriye’den sonra Türkiye ve İran bu sarmalın içine sokulmuştur.
Ve ülkemizin bir bölgesinde ve büyük şehirlerimizde, komşu ülkelerde sürdürülen kirli savaş bize yönelmiştir: Türkiye savaşı başlamıştır.